sektörlere göre web tasarım referansları

SARVON® Web Tasarım Antalya

web-tasarımı

1 Mayıs 2006 yılında genç ve amatör bir yazılımcı (Murat) ile genç ve amatör bir tasarımcı (Gökçen) olarak tutku ile yaptığımız işin peşinden koşmak için şimdiki Hükümet Konağının yanında bulunan Başargan İş Hanında şahıs şirketimizi kurarak Antalya'da web tasarım hizmeti vermeye başladık. Hayallerimiz ve yüreğimiz tek göz odaya sığamadığından çatıya çıkıp saatlerce düşünür, planlar yapar ve müşteri memnuniyetini, hizmet kalitemizi en üst seviyede tutabilmek için işimizle ilgili neler yapabileceğimizi konuşurduk. Yağmur yağdığında çatıdan suyun akması hem moralimizi bozuyor hem de daha iyi bir yere geçmek için adeta bizi kamçılıyordu. Yaz sıcağında asansörsüz dört kat çıkan müşterileri mutlu etmek pek kolay görünmüyordu. Ancak ilerlemiş yaşına rağmen, bizimle sohbet etmekten keyif aldığı için o merdivenlere katlanan fabrikatör dostumuz Oktay bey, simit ve peynirleri almadan gelmez, haftada bir iki gün bizimle kahvaltı yapmadan işine gidemezdi.

Başargan iş hanında hem öğreniyor, hem eğleniyor, hem işimizi geliştiriyor hem de yeni dostluklar edinmeye devam ediyorduk. Tecrübeli iş insanı dostlarımızın tavsiyeleri dağ gibi birikiyor ve hangisini önce yapacağımıza karar veremiyorduk. Heyecanlıydık ve korkuyorduk.

İlk Taşınma ve Limited Şirket Olma, Kurumsallaşma

İş yapıp biraz elimize para geçtiğinde, işhanında henüz bir yılı doldurmadan Antalya Güllük caddesindeki yeni ofisimize taşındık. Tuvaleti ve ayrı mutfağının olması o apartmanı Cennet yapmaya yeterdi bizim için. Kim bilir belki de sahipleri bu nedenle Cennet ismini vermişlerdi o apartmana. Asansörlü olması bizim için bir bakıma kötü oldu çünkü ziyaretçilerimizin sayısı ve ziyaret süreleri artmıştı. Çalışabilmek için oldukça erken saatlerde, henüz şehir uyanmadan ofiste olmamız gerekiyordu. Bunun iyi bir şey olduğunun o zamanlar henüz farkında değildik. 1 Mayıs 2007 yılında şahıs şirketini kapatıp interAnaliz Yazılım Limited Şirketini kurduk. Şirket kurarak kurumsal olunmaz. Bakalım içini doldurabilecek miydik?

Merkezi Yazılım, Hayaller ve Gerçekler

2 yıl içinde yetmiş tane web tasarımı hazırlamıştık. Müşteri sayısı arttıkça iş yükümüz arttı. Projelerimize yardımcı olması için personel ilanı verdiğimiz gün Alperen Cennet'e geldi, bize katıldı. Hâlâ bizimle birlikte olması mutluluk verici. Proje sayısı arttıkça mesleğin doğal sorunları da artmaya başlamıştı. Her web tasarımı ayrı veritabanı kullanıyor, ayrı kodlara sahip ve ayrı zamanlarda yapıldığı için kalite bakımından aynı seviyede kalamıyordu. Web sitelerinin sayısı arttıkça yazılımlarını güncellemek, her birini yedeklemek, eskiyen yerlerini yamamak vs. artık işin içinden çıkılmaz bir noktaya getirdi. Bir çözüm olmalıydı!

Tüm web sitelerini tek bir merkezi veritabanında toplasak, hepsi aynı ve tek merkezi bir yazılımı kullansa, tüm web sitelerine aynı anda bakım yapmayı, kolayca yedeklemeyi, hepsini aynı anda sürekli geliştirebilmeyi ve en önemlisi de en büyük arzumuz olan yüksek kalite standardını hepsinde eşit olarak yakalamayı mümkün kılmaz mıydı?

Merkezi yazılım fikri 2008 yılının başında musallat oldu. Ne yaparsak yapalım bu işi sürdürülebilir yüksek kalite standartlarında başarmanın tek yolu merkezi yazılım yapmaktan geçiyordu. Henüz mümkün olacağını bilmiyorduk. Gelecekte yapacağımız binlerce web tasarımını tek veritabanı çalıştırabilir miydi? Bu kadar devasa bir çalışma ortamı olan tek yazılımı taşıyabilecek sunucu bulabilir miydik? Henüz amazon web services yeni kurulmuştu ve bizim bulut teknolojiden, en azından o dönemde haberimiz yoktu.

İlk kodları yazıp denemekten başka çaremiz yoktu. On iki ay boyunca 2009 Ocak ayına kadar durmadan kod yazdık, düşündük ve çalışmasını umut ettik. İlk web sitemizi merkezi yazılımla oluşturduk. Bir sorun çıkmadı. Sonra ikinci, üçüncü, on üçüncü, otuzuncu, yüz otuzuncu web tasarımı derken bu modelin işe yarayabileceğine iyiden iyiye inanmaya başladık.

İlk Büyük Müşteri: Akdeniz Üniversitesi

2009 haziran ayında ofiste çaylarımızı içerken telefonumuz çaldı. O zamanlar "çaya kaç şeker alırsın diye bir ses" vardı ve henüz o sesin hayattaki en büyük zenginliklerden biri olduğunu bilmiyordum. Sizi Akdeniz Üniversitesinden bilgi işlem daire başkanına bağlıyoruz dediler. Bağladılar:

“Web sitesine ihtiyacımız var. Yüzlerce web sitesine. İdari birimler için ayrı, fakülteler için ayrı, meslek yüksek okulları için ayrı, enstitüler için ayrı ama hepsini tek noktadan yönetebileceğimiz bir yapı lazım. Sizde varmış dediler doğru mu?”

Teoride doğru. Ama pratikte doğru olacak mıydı? Kullanmakta olduğumuz merkezi yazılımın bir kopyasını Akdeniz Üniversitesi veri merkezinde güçlü bir sunucuya kurduk. 350 tane web tasarım sorumlusuna Olbia Kültür ve Tiyatro Merkezinde eğitim verdik. Çok heyecanlı günler ve haftalar birbirini kovaladı. Her şey yolunda gitti. Web sorumluları kısa süre içinde on binlerce sayfa ve yüzlerce web tasarımı oluşturdu. Bu sunucu tam 12 yıl kesintisiz hizmet verdi ve yazılım kendini kanıtladı.

Cennete Sığmaz Olduk, Sarvon Kavşağına Taşındık

Başarılı geçen Akdeniz Üniversitesi deneyimden sonra işlerimiz iyice arttı. interAnaliz yazılım limited şirketi bizi ifade etmekte yetersiz kalıyordu. Bizi tanımlayacak bir markamız olmalıydı. O zaman, yani 2009'da SARVON® markamızı tescil ettik. Anlamını soran müşterilerimize, Yunan Mitolojisinde İnternet Tanrıçası olur kendisi diye takdim ettik.

Ekibimiz dört kişiden, on iki kişiye çıktığında artık Cennet’e sığmaz olmuştuk. Antalya’da Sampi Kavşağı diye bilinen yerden ofis kiraladık ve apartmanın cephesini komple kapatan 14 metrelik SARVON® tabelası koyarak orayı Sarvon kavşağı haline getirdik. O zamanlar büyük şeylerin daha iyi olduğu yanılgısı içindeydik. Şu anda tabelamızın bir karış genişliğinde olması ne kadar yol kat ettiğimizin bir göstergesi olabilir.

2012 yılından itibaren işlerimiz hızla artmaya devam etti. Türkiye’nin her köşesinden binlerce kurumsal firmaya, belediyelere, hastanelere, esnafa, sanatçıya web sitesi tasarımı ürettik. Antalya'da sadece web tasarım hizmeti veren 17 personel ile o dönemin kendi alanında en büyük şirketlerinden biri haline gelmiştik.

2015 yılına geldiğimizde 17 personel ile işlere yetişemez olmuştuk. Ancak bunun bir sonu yoktu. Uzun vadede personelin sürekli artması niteliksiz büyüme anlamına gelirdi. İnsan sayısı arttıkça yapılan hataların sayısı arttı. Stres arttı. İşi yönetmek zorlaştı. Ekonomik ve siyasi dalgalanmalardan daha kolay etkilenebilen kırılgan bir şirket yapımız olduğunu fark ettik. Ülkemizdeki gelişmeler de korkularımızı doğruladı. Web tasarım işi, bu şekilde sürdürülebilir olamazdı.

Göklerden Gelen Bir Bulut Vardır: BulutPress®

2016 senesine gelince, yılların verdiği deneyim ve bulut bilişim teknolojilerinin (Amazon Web Services) iyice gelişmesi ile şartlar olgunlaşmaya başlamıştı. İş modelinin değişmesi için doğru zaman gelmişti. Merkezi yazılım tecrübemiz ve binlerce web sitesi oluşturma deneyimizi yeni bir boyuta taşıyabilirdik. İlk günkü heyecan ve ilk günkü korkularımızın aynısını hissederek, merkezi yazılımı sıfırdan yazmaya ve onu tüm ülkede herkes tarafından kullanılabilir modele dönüştürmeye başladık. BulutPress® markamızı tescil ettik. O tarihe kadar rakibimiz olan web tasarım şirketleri, ajanslar, freelance geliştiriciler başta olmak üzere herkese yazılımı açtık. Bugün geldiğimiz noktada dokuz binden fazla bayimiz oldu ve binlerce web tasarımı ürettiler. Artan bir hızda üretmeye devam ediyorlar.

İlk Günkü Heyecanla

BulutPress® web tasarım bayilik sistemi iş modelimizin iyice oturması ile artık onlarca personel istihdam etmemize gerek kalmamıştı. Onların da, binlerce bayimiz gibi kendi işleri olmuştu.

Biz de mi boşa çıkacaktık? Yirmili yaşlarda birlikte yola çıkan, şimdinin üç ihtiyarı ne yapacaktı? Biz de SARVON® olarak kendi markamızın yani BulutPress®’in bayisi olduk. Hem merkezi yazılımı geliştirmeye, hem de web tasarım hizmeti vermeye devam ediyoruz. Klişe sanmayın dostlarım ama yazmak zorundayım: “İlk günkü heyecanla”.

Alperen, Gökçen, Murat.
Birlikte hep daha iyiye.