Mükemmel Blog Yazısının Uzunluğu Ne Olmalıdır?
Arama motoru optimizasyonu bir yana, iyi bir yazar, metinlerinin tamamının okunmasını ister.
Elbiseler ve konuşmalar hakkında eski bir deyiş vardır. Denir ki ikisi de konuyu kapatmak için yeterli uzunlukta olmalıdır. Modern çağda insanoğlu kadınların elbiselerini ve konuşma yerine blog yazılarını tartışmaktadır.
Web sitenizin organik trafiğinini artırmak için bir blog metni ne kadar uzunlukta olmalı? İnternetin sınırlı dünyası da artık katı kelime sayımlarından bıktı ve insanlar teorik olarak bütün online makalelerin yazarın ulaşmak istediği noktaya ulaşacağı uzunlukta olması gerektiğine karar verdi. Ne yazık ki birçok blog yazarı konuşmalar ve elbiseler hakkındaki eski deyişin ikinci kısmını unutuyorlar: “Aynı zamanda ilgi çekecek kadar da kısa olmalılar!”
Bir blog yazısı için ideal uzunluk onu neden yazdığınıza göre değişir. Bu yazının amacı web sitenizin arama motoru optimizasyonu ve sosyal medya bağlılığı mı? Satışları arttırmak veya link yönlendirmeleri (backlinks) mi istiyorsunuz? Yazınız derin bir bilgiye mi yoksa keyif verici bir içeriğe mi sahip?
Bu soruların cevapları blog yazınızın uzunluğuna karar verebilmeniz için size referans olabilir. Şimdi imkânlara bakmadan önce bilmeniz gereken bir şey var…
Editörün İsteklerine Saygı Duyun
Yazı kulübünün yalnızca 1 temel kuralı vardır: Editör her zaman haklıdır.
Kelimeleri derleyip onları kâğıtlara geçirdiğimiz günler bitmek üzere olabilir fakat editörler ve tasarımcılar için bazı temel kaygılara hala ihtiyaç var. Online dergiler makaleleri için genellikle bir hedef kelime sayısı belirlerler. Kelime sayınızı belli bir sınırın altında bırakırsanız, metniniz büyük olasılıkla yazdığınız şekilde yayımlanmayacaktır.
Çünkü eğer yazıyı siz düzenlemezseniz, sizin yerinize bu işi başka biri yapacaktır. Belirli bir tarzı olan farklı bir blogda misafir yazar olsanız bile, onların standart uzunluğuna uyum sağlamak zorundasınız.
Bir Hedef Belirlemek Yazınız İçin İyidir
Katı kelime sayısı zorlamaları, yazarı metni düzenlemeye ve kırpmaya ittiğinden, genellikle iyi bir şeydir diyebiliriz. Bu nedenle kendi web siteniz için veya yalnızca sevdiğiniz için bir metin yazıyor olsanız bile kendinize bir hedef belirlemek iyi olacaktır.
Daha fazlası ise standart bir uzunlukta metinler yazmak, belirli bir tarzınızın veya kişisel markanızın oluşması demektir. Bu şekilde bir sonraki makalenizde insanlar karşılarına neyin çıkacağını bilirler. Bu sayede makalenizi okumak için mükemmel anı yakalayabilirler.
Bilimsel Cevap
Bir blog yazısının ideal uzunluğu oldukça geniş aralıklarda değişebiliyor. Görsel bloglar, haber bültenleri ve web sitelerindeki makaleler için bile popüler metin uzunluğu 300 ile 2000 arasında değişebiliyor. Konu makalenin ortalama okunma süresine gelince minimum arama motoru optimizasyonu için ortalama 7 dakika ideal olarak görünüyor. Bu da yaklaşık 1600 kelime kadar yapıyor. Tabii eğer görseller gibi okuyucuyu oyalayacak ögeler kullanacak olursanız bu sayı biraz azalabilir.
İnsanların dikkati çok uzun süre okudukları metinde kalmayabilir –çünkü dışarıda dikkat dağıtıcı çok fazla şey var-. Eğer hedef okuyucu kitleniz çalışan kesim ise, yazınızı okumak için ne kadar vakitleri olacak? Patronları ne zaman dönecek? Makalenizin ideal uzunluğu için düşünmeniz gereken birçok şey var.
Test Edilmiş Yaklaşım
Bir haber sayfası veya dergi için ideal kelime sayısı 600 ile 1000 arasında değişiyor. Bu aralık okuyucularınızın kahve molalarında keyif alabilmeleri için ideal. Tabii gerçekten keyif alabilirse makalenizi sosyal medya da paylaşma ihtimalleri de artacaktır.
Gazetelerdeki kaliteli içeriklerin birçoğunun bu uzunlukta olmasının sebebi de budur: İnsanların temel aktiviteleri arasında ayırdıkları vakit için altın aralık.
Bilimsel kanıtlar arama motoru optimizasyonu için ideal uzunluğu 1600 kelime olarak gösteriyor olsa da buna bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Medium’un yaptığı bir araştırmaya göre makalenizi bir uzun makale yerine iki kısa parça şeklinde yayımlarsanız, tıklama oranlarınız artacaktır.
Destansı Makaleler
Diğer yandan web sitenizde uzun bir parçanın bulunması da harika bir şeydir. İşte bu yazı 1600 kelime, hatta bundan da fazlası olabilir.
Eğer gerçekten uzun bir (1000 kelime ve fazlası) blog yazısı yazarsanız, Google'da sıralamalarınızın yükselme ihtimali de artacaktır. Yoast’da 2500 kelimeden fazla olan birkaç makalemiz var. Bu makaleler organik trafiklerimizin artmasına yardımcı oluyor. –Yoast Arama motoru optimizasyonu uzmanı.
İşinde uzman bir yazar bile olsanız bu uzunluklardaki bir makalenin %100 saf olması beklenemez. Bol bol araştırma yapmalı ve yazıyı düzenlemek için oldukça fazla zaman harcamalısınız.
Sağlıklı Denge
Eğer arama motoru optimizasyonu ve okuyucu bağlılığı için hem keyif verici hem de bilgi içerikli sıradan bir blog üretiyorsanız bir denge kurmak zorundasınız. Sıradan makaleleriniz için bir tema geliştirmeyi deneyin. Zamanınız olduğunda ve ilham periniz kapınızı çaldığında da destansı bir blog metni yazın. Bunu yaptığınızda kullanıcılarınıza sıra dışı bir şeyler sunduğunuzdan emin olun.
Arama motoru optimizasyonu bir yana, iyi bir yazar, metinlerinin tamamının okunmasını ister. Eğer okuyucular sıkılırsa, rahatsız olursa veya aceleci davranırsa makalenizi ve sizi tamamen unutmaları fazla uzun sürmeyecektir. Bu da paylaşım, link ve fanlar olmayacak demektir.
Hedef Kitleniz İçin En İyi Blog Konusunu Nasıl Seçersiniz?
Dikkat etmeniz gereken tek şey; yazdığınız web içeriğinin, hedef kitlenizin ilgilendiği konularda olmasıdır. Web sitenizde yayımladığınız blog yazılarının, kullanıcılarınızın dikkatini çekmesini sağlamak için birçok çalışma yapmanız ve buna kafa yormanız gerekebilir.
Hatta blog kariyerinizin başındaysanız, bu süreç çok daha zor bir hal alabilir ama pratik her şeyi mükemmelleştirebilir, değil mi? Eğer bütün bir sürece bir görev olarak bakarsak, bütün süreci kolaylaştıracak birkaç tavsiye işimizi oldukça kolaylaştırabilir.
Hedef Kitlenizi Tanıyın
Web sitenizde olduğu gibi blog metinleriniz için de dikkat etmeniz gereken en önemli şey, belki de hedef kitlenizdir. Blogunuzu ziyaret eden ve söylemek zorunda olduğunuz şeye ilgi duyan insanları tanımanız gerekiyor. Bütün başarılı blog hikayelerinin arkasında bağlılık olduğu için; hedef kitlenize, kelimelerinizle dokunabiliyor olmanız gerekiyor.
Yayımladığınız her konunun ardından kullanıcılarınızın yazdığı yorumları okumalısınız. Bu şekilde okuyucularınızın beklentileri ile ilgili dikkatli bir analiz yapabilirsiniz. Hedef kitlenizin önemsediği şeyleri öğrenmenin diğer bir yolu da, kullanıcılarınıza bir anket yöneltmektir. Ankette alacağınız cevaplarla (kullanıcılarınızın alışkanlıkları, sevdikleri/sevmedikleri şeyler vb.) doğru konu başlıklarını tercih edebilirsiniz.
Trendleri Takip Edin
Tabii ki o dönemin içerik trendleri ne olursa olsun kullanıcıları blogunuza çekmeye devam edeceği için, ölümsüz blog yazıları daima değerli kalacaktır. Her zaman insanların, özellikle de hedef kitlenizin, son zamanlarda neye ilgi duyduğunu araştırın.
Hedef okuyucu kitlenizin son zamanlarda nelere ilgi duyduğunu öğrenmek için Google'a başvurabilirsiniz. Gerekli bilgileri aldıktan sonra bütün güncel anahtar kelimeleri içeren içerikler üreterek hedef kitleniz için üst sıralara yükselebilirsiniz.
İnsanların beklentilerini karşılamanın hiçbir kötü yanı yoktur. Yeni konu başlıklarını araştıracak veya buna kafa yoracak vaktiniz yoksa, profesyonel makale yazarlarından bu konularda yardım alabilirsiniz.
Diğer Makaleleri Yakalayın
Picasso bile, çalma eyleminin yaratıcı süreçlerin bir parçası olduğunu savunmuştur. Tabii ki bu başka birinin çalışmasını olduğu gibi çalmak anlamına gelmiyor.
Hepimizin sektörde ilham aldığı biri mutlaka vardır. Fikirlerine ve savunduğu şeylere değer verdiğimiz biri. Fikirlerinizin tükendiğini hissettiğiniz anda, diğer web sitelerindeki blog yazılarını incelemek kötü bir şey değildir.
Yeni bir konu için bu web sitelerinden fikir alabilir veya aynı konu üzerine kendi fikirlerinizi ve görüşlerinizi yazabilirsiniz. Her zaman dikkat etmeniz gereken şey; yazdığınız web içeriğinin hedef kitlenizin ilgilendiği konularda olmasıdır.
Anahtar Kelimeler Araştırın
Başlangıç için "anahtar kelime" aslında yanlış bir ifade. Sözcük öbeği gibi bir tanım kullanmak daha doğru olacaktır. Google'da popüler sözcük öbeklerini araştırın, tabii bunların hedef kitlenize hitap ettiğinden emin olmalısınız.
Bulduğunuz sözcük öbekleri etrafında çalışmaya devam edin. Okuyucularınızı bu konuya çekecek hikayeler yaratmanın yollarını bulun. Anahtar kelimeler blog yazma işindeki en güçlü araçlardır. Çünkü sunabilecekleri birçok potansiyel bulunur.
Şu An İçin Neyin İşe Yaradığını Keşfedin
Web sitenizde yayımladığınız eski makalelerinize göz gezdirin ve onları analiz edin. Seo denetçisi de bu konuda size yardımcı olacaktır. Hedef kitleniz tarafından en çok ilgi gören konuları tespit edin. Hangileri okuyucularınızı daha çok çekti, hangisi daha çok paylaşıldı ve hangisi web sitenize yeni okuyucular kazandırdı?
Hangi konunun en başarılı olduğunu öğrendiğinizde, derine inin ve bu konu hakkında başka nelerden bahsedebileceğinizi düşünün.
Ne Elde Etmek İstediğinize Karar Verin
Bu öneri, ilk maddeyle (hedef kitlenizi tanıyın) kombine edildiğinde mükemmel çalışır. Aslında oyun çok basit, web siteniz için yazdığınız makalelerle ne elde etmek istiyorsunuz? Çevrimiçi dünyaya bir mesaj mı vermek istiyorsunuz? Kullanıcılarınıza bir şey mi öğretmek istiyorsunuz? Yoksa yalnızca arama motoru optimizasyonunuzu mu geliştirmek istiyorsunuz? Hedefinize bağlı olarak bir konu belirleyin ve bunun üstünde çalışın. Başlarda biraz zorlanabilirsiniz ama biraz pratikle aradığınız reaksiyonu almak sorun olmayacaktır.
Web Siteniz İçin İçerik Yazılırken Yapılan Hatalar
Profesyonel bir yazar olsanız bile hata yapabilirsiniz ve bu yalnızca öğrenmenin bir yoludur.
Eğer bu işte amatörseniz web siteniz için içerik yazarken hata yapmanız çok normal. Profesyonel bir yazar da olsanız bile hata yapabilirsiniz ve bu yalnızca öğrenmenin bir yoludur. Bolca çalıştığınız ve kendinizi geliştirdiğiniz sürece hata yapmak sorun değildir. İyi bir blog yazısı nasıl olmalıdır?
Tıkanmayı Aşmak Konusunda Başarısız Olmak
Web siteleri için yazı yazmak, bir yabancı dili iyi bilmeniz ama o dili konuşan bir insanla iletişim kuramadığınız an gibidir. Yazarlar, web içeriği üzerinde çalışmaya başlamadan önce genellikle kelimelerin akışına engel olan bir şey var gibi hissederler.
Önemli olan şey bu konuda kendinizi zorlamamaktır. Yalnızca bir yerlerde ilham bulabilmek için kendinize zaman verin. Tıkanmayı aşabildiğiniz anda kafanızda kelimeler akmaya başlayacaktır. Eğer ilham kaynağınızı bulmadan önce kendinizi tıkanmayı aşmak konusunda zorlarsanız hevesiniz kırılır. Düşünce şeklinizi değiştirin. İlham kaynağınızı bulun. Yalnızca o zaman yazmaya devam edebilirsiniz.
Düzenleme Kısmını Atlamak
Gerçekten kendinize, düzenleme sürecini atlayacak kadar güveniyor musunuz? Yapmayın. En iyi yazarların bile düzenlemeye ihtiyacı vardır. Yazma ve düzenleme aşamalarını art arda yapmamaya dikkat edin. Bu iki aşama için kendinize zaman verirseniz bu size yeni bir perspektif kazandırır.
Redaksiyon Aşamasını Atlamak
Redaksiyon, yazdığınız metin üzerinde gramer, sözdizimi ve imla gibi basit hataları belirlemekle ilgilidir. En ufak yazım hatası bile bir yazar olarak sizin üzerinizde kötü bir izlenim oluşmasına sebep olur. Makalenizi yayımlamadan önce tekrar üzerinden geçmeyi ihmal etmeyin.
Okuyucularınızın Kim Olduklarını Bilmemek
Hedef kitlenizin karakterlerini biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız büyük bir hata yapıyorsunuz demektir. Onların ilgi alanlarını, ihtiyaçlarını ve tercihlerini bilmeniz çok önemli. Okuyucularınızın aklına girin ve ne okumak istiyorlarsa onu verin.
Taslak Oluşturma Aşamasını Atlamak
Taslak oluşturmanın zaman kaybı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanlış yoldasınız. Çoğu yazar taslak çıkarmama hatasını yapar ve sonuç olarak da web sitelerinde mantıklı olmayan ve anlaşılmaz içerikler elde ederler. Web içeriklerinin altındaki bütün fikir kullanıcılarınızı etkilemektir. Eğer metniniz anlaşılmaz olursa kimsenin dikkatini çekemezsiniz.
Doğru Tempoyu Bulamamak
Web siteniz için içerik hazırlamak zaman yönetimiyle ilgilidir. Bir yazarın yapabileceği en büyük hata zamanını iyi planlamamaktır. Fazla mı hızlı yazıyorsunuz? O halde bazı maddeleri geçiştiriyorsunuz. Fazla mı yavaşsınız? O halde potansiyelinizin tamamını kullanmıyorsunuz. Sizi üretken yapan tempoyu bulmaya odaklanın.
Tanımsız Zamirler Kullanmak
Kötü. Ne kötü? İlk cümle yeterince anlaşılır mı? Okuyucularınız bunu anlayabilir mi? Tanımsız zamirler kullanmak makalenizin zor anlaşılır olmasına sebep olur. Okuyucularınızın kafalarını karıştırır. Mümkün olduğunca onlardan uzak durun.
Kaliteye Göre Miktar
Yapabildiğiniz kadar çok içerik üretmeye mi çalışıyorsunuz? Miktar uğruna kaliteyi mi düşürüyorsunuz? Büyük bir hata yapıyorsunuz. Miktar iyidir ama önce kaliteye bakmalısınız.
Sıkıcı İçerik
Bir şeyi teşvik etmek için metin yazıyor olsanız bile odak noktanızı makalenize çevirmemelisiniz. Online içeriklerin hepsi okuyucular için değerli olmalı. Odak noktanızın bu olması gerekiyor.
Çok Fazla Anahtar Kelime
2013'de yapılan büyük algoritma güncellemesiyle Google bunu netleştirdi: Çok fazla anahtar kelime kullanarak kimseyi kandıramazsınız. Google artık anahtar kelimelerin değerine odaklanmış durumda. Evet anahtar kelimeleri kullanın ama önce kullanıcılarınıza değer verin.
Web tasarım projenizde kullanacağınız içerikler yazmak birçok hazırlık ve araştırma gerektiriyor. Özellikle belli bir sorun üzerine argümanlar sunduğunuz bir şey yazıyorsanız, makalelerinizde metninizi destekleyecek kanıtlar sunmaya dikkat etmelisiniz. Yazdığınız her şey "iyi düşünülmüş" olmalı. Herhangi bir makalenin inanılır olması tamamen onu destekleyen güvenilir kaynaklara bağlıdır. Makalelerinizi bazı çalışmalarla veya istatistiksel verilerle desteklemeniz çok önemli.